top of page

İngilizce sonunda 21. yüzyılda uluslararası söylemin önde gelen dili haline geldi. İngilizce 1.400 yıldan fazla bir süre boyunca gelişmiştir. Modern İngilizce, Britanya İmparatorluğu ve Amerika Birleşik Devletleri'nin dünya çapındaki etkisiyle 17. yüzyıldan beri dünyaya yayılıyor. Bu ülkelerin her türlü basılı ve elektronik medyası aracılığıyla İngilizce, uluslararası söylemin önde gelen dili ve birçok bölgede ve bilim, denizcilik ve hukuk gibi mesleki bağlamlarda ortak dil haline gelmiştir. Modern İngilizce dilbilgisi, zengin bir çekim morfolojisi ve nispeten serbest kelime sırası ile tipik Hint-Avrupa bağımlı işaretleme modelinden, çok az çekim içeren çoğunlukla analitik bir modele, oldukça sabit bir özne-fiil-nesne kelime düzenine doğru kademeli bir değişimin sonucudur. ve karmaşık bir sözdizimi. Modern İngilizce, karmaşık zamanların, görünüşlerin ve ruh halinin yanı sıra pasif yapılar, soru sıfatları ve bazı olumsuzlamaların ifade edilmesi için yardımcı fiillere ve kelime sırasına daha çok dayanır. İngilizce, konuşmacı sayısına göre en büyük dildir ve Standart Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü ana dildir. En yaygın olarak öğrenilen ikinci dildir ve neredeyse 60 egemen devletin resmi dili veya resmi dillerinden biridir. 2005 yılı itibariyle 2 milyardan fazla İngilizce konuşan kişinin olduğu tahmin edilmektedir.

 

İngilizce, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve İrlanda'da çoğunluğun ana dili olup, Singapur'un resmi ve ana dilidir ve Karayipler, Afrika, Güney Asya'nın bazı bölgelerinde yaygın olarak konuşulmaktadır. Güneydoğu Asya ve Okyanusya. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok dünya ve bölgesel uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. Bu Hint-Avrupa şubesinin konuşmacılarının en az %70'ini oluşturan en yaygın konuşulan Germen dilidir. İngilizce konuşanlara “Anglophones” denir. Farklı ülke ve bölgelerde kullanılan İngilizce aksanları ve lehçeleri arasındaki (fonetik ve fonoloji ve bazen de sözcük dağarcığı, deyimler, gramer ve yazım açısından) değişkenlik, karşılıklı anlaşılmazlık meydana gelse de, tipik olarak diğer lehçeleri konuşanlar tarafından anlaşılmasını engellemez. 

©2023 FISO Türkiye

bottom of page